Nerede bir can ölse, oralı olur yüreğim. Olmalı zaten. Olmazsa insan olmaz yüreğim. Büyük usta Ahmed Arif'in bu dizeleri, "İnsanım" diyen birisinin, kan ve göz yaşının aktığı ortamlarda hangi tarafta durması gerektiğini çok güzel bir şekilde anlatmaktadır.
Bugünlerde bizim yüreğimiz Filistinli. Mazlum Filistin halkının acısını acımız kabul ediyor ve yaşanan katliamları lanetliyoruz. Ve bu zulmün bitmesi için de dua ediyoruz.
Milletimiz sadece bugün değil geçmişten beri Filistin davasına karşı çok duyarlı. Bu nedenle de ülkemizin dört bir yanında protesto eylemleri düzenleniyor, tepkiler farklı şekillerde ortaya konuluyor.
Önceki gün Filistin'e destek mesajı vermek, Filistin halkı ile dayanışma içinde olduğumuzu göstermek amacıyla Gaziantep Kalesi'ne dev bir Filistin bayrağı asıldı. Bir anda sosyal medyada tepkiler çığ gibi büyüdü. Adeta kıyamet koptu. Tepkiler üzerine bayrak indirildi.
Tepki verenlerin haklı olduğu taraf elbette var. Çünkü, kalelerin sembolik anlamları büyüktür. Kaleyi fethetmek o şehri fethetmek anlamına gelir. Ancak şu an bizim Filistin ile ne bir savaşımız ne de bir düşmanlığımız vardır. Filistinliler, dost, kardeş ve mazlum bir millettir. Bu nedenle Filistin bayrağının kaleye asılmasını "Dayanışma ve destek mesajı" olarak yorumlamak gerektiğini düşünüyorum. Tepki verenlerin sonuna kadar haklı olduğu bir nokta da var. Gaziantep Kalesi'nde neden Türk bayrağı yok? Kesinlikle çok haklı bir soru. Aslında Kalede Türk bayrağı asılı olsaydı, yanına da Filistin bayrağı asılsaydı sanırım tepkilerin boyutu da bu kadar olmazdı. Sonuçta gelen tepkiler üzerine Filistin bayrağı Kaleden kaldırıldıktan sonra Türk bayrağı nihayet asıldı. Kaleye Türk bayrağını asmak için bunları yaşamaya gerek yoktu.
Günümüzde sadece Filistin'de değil dünyanın dört bir yanında savaşlar, baskılar ve zulümler devam ediyor. En çok da çocuklar, kadınlar, mazlumlar ölüyor. Suriye'de, Ukrayna'da, Doğu Türkistan'da olduğu gibi. En fazla da Müslümanlar ölüyor, acı çekiyor.
Ahmet Arif'in dediği gibi, ister Müslüman isterse de farklı bir inançtan olsun, nerede bir can ölürse, yüreğimiz oralı olmalı. Ölenin diline, dinine ve ırkına bakmadan oralı olmalıyız. İşte o zaman "İnsan" oluruz. Çünkü, gözyaşının ne rengi, ne ırkı ne de dini vardır. Olmamalıdır da...
Bugün Filistin ile birlikte Suriye ve Irak gibi komşularımıza baktığımızda, milletimizin Atatürk'ün öncülüğünde kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşadığımız için çok şanslı olduğumuzu düşünüyorum.
Birinci Dünya Savaşı sonrası Anadolu'yu parçalayarak, egemenlikleri altına almayı planlayan emperyalistlerin hain emelleri kursaklarında kaldı. Canları ve kanları pahasına bu toprakları bize vatan yapan atalarımızı rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, bundan 100 yıl önce yeni bir devlet kurarken, yönetim biçimini Cumhuriyet olarak ilan etmesi ve Cumhuriyeti de demokrasi ile taçlandırması O'nun ne kadar ileri görüşlü ve büyük bir devlet adamı olduğunu ortaya koyuyor.
Millet olarak Atatürk gibi bir devlet adamına sahip olduğumuz için çok şanslıyız. Türkiye Cumhuriyeti gibi demokratik bir ülkede yaşadığımız için çok şanslıyız ve mutluyuz. Yine tarihin büyük direniş destanlarından birisini yazan Gazianteplilerin torunu olduğumuz için gurur duyuyoruz.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramına sayılı günler kaldı. Cumhuriyetimizin 100. yılına denk gelen bu kutlamalar çok coşkulu ve görkemli olmalı. Her birey evini, işyerini bayraklarla donatmalı. Kamu kurum ve kuruluşları da düzenleyecekleri etkinliklerle Cumhuriyet Bayramının daha coşkulu geçmesini sağlamalı. Böylece Cumhuriyete ve değerlerine sahip çıktığımızı göstermeli ve bu coşkuyu gelecek kuşaklara aşılamalıyız.
Yaşasın Cumhuriyet!
Yorum yazarak Gaziantep Oluşum Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gaziantep Oluşum Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gaziantep Oluşum Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gaziantep Oluşum Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gaziantep Oluşum Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gaziantep Oluşum Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gaziantep Oluşum Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gaziantep Oluşum Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.